Daha pürüzsüz, daha gergin ve daha parlak bir cilde kavuşurken yaşlanma sürecine genetik anlamda da müdahale etmenin mümkün olduğunu söylesek… FDA onaylı yeni nesil bir ışık terapisi olan BBL Forever Young ile gençliğinizin kontrolü kaderin değil artık sizin elinizde!

Yaşlanma sürecini nasıl kontrol altına alabiliriz? Bu güne kadar, nasıl beslendiğiniz, sigara - alkol kullanımınız, stres ve egzersiz geçmişiniz müdahale edilebilir değişkenledir fakat genetik yapınıza müdahale edilemezdi. Üstün ışık teknolojisine sahip BBL Forever Young cihazı yaşlanmanın genetik boyutuna müdahale etmeyi başardı.

Forever Young BBL ile tedavi edilen ciltte yaklaşık 1000 RNA yenilenerek, genç ciltlerin gen profiline ulaşılmıştır. RNA yenilenmesi; kırışıklıkların ve lekelerin azalması, belirginleşen kılcal damarların tedavisi, cildin daha gençleşmesi ve sıkılaşması anlamına gelir.

Amerika’da ve Avrupa’da yıllardır kullanılan yöntem, tamamlayıcı uygulamalarla birlikte yepyeni bir anti aging yöntemi olarak CyprusMedi Klinikte sizlerle buluştu.

BBL Forever Young Nedir?

BBL Forever Young insanların cildinde yaşlanma veya farklı nedenlerle ortaya çıkan estetiksel problemlerin BBL (Broad Band Light) Lazer kullanılarak giderildiği güvenli, konforlu ve etkili  bir estetik tedavi yöntemidir.

Tedavi sırasında hedef doku, çevreleyen dokuya zarar vermeden emilen ısı enerjisine cevap verir. Gözle görünür yaşlanma belirtilerinin görünümlerini değiştirdiği gözlenen tek cihaz olma özelliği taşıyan BBL lazer, bu özelliği ile Ömür Boyu Gençlik olarak adlandırılmıştır.

Broad Band teknolojisi ışığın canlılar üzerindeki etkilerinden yola çıkarak ışığı filtreleyerek güçlendiren bir flash lamb teknolojisidir. Stanford Üniversitesinde yapılan araştırmalar sonucunda, BBL teknolojisinin cildin genetik materyalini gençleştirdiği kanıtlanmıştır.

BBL, sadece belirli bir cilt probleminde sabit kalmaz. 400 – 1200 nanometreler arasında farklı filtreler kullanarak cildin her katmanında tedavi seçenekleri sunar. Tedavi kişiye özel planlanır. Aynı seansta kişinin hem lekelerine, hem kılcal damarlarına, hem de elastikiyet kaybının olduğu bölgeleri tedavi etme olanağı sağlar. Kişinin cilt tipine ve tedavi edilecek cilt problemlerine göre kullanılacak dalga boyu belirlenir.

Işığın yararlı kısımlarının alınıp zararlı kısımlarının filtrelenmesi ile Amerikalı Bilim Adamları tarafından geliştirilen bu yöntem DNA yapısını belirgin düzeyde iyileştirip kolajen üretiminde etki gösteren RNA yapısını etkiler. Yaşımız ilerledikçe azalan ve cildin yaşlanmasına sebep olan kolajen üretimini arttırır. Yapılan genetik araştırmaların sonucunda klinik sonuçların 1000 in üzerinde genin yenilendiği tespit edilmiştir.

BBL Yaşlanmayı durduran FDA onaylı bir tedavi tekniğidir.

ANESTEZİ Yok

OPERASYON SÜRESİ 1-1.5 saat

İYİLEŞME SÜRESİ Yok

NET SONUÇ 2-3 hafta

TEKRAR SÜRESİ 4-6 seans

UYARI Güneş koruması gerekli

AĞRI Yok

NOT Devamlılık çok önemli

BBL Forever Young Cildin Yaşlanmasını Durdurabilir mi?

BBL Forever Young tedavisi ile arzu ettiği sonuçları elde eden kişiler yılda en az 1 kez olmak üzere aksatmadan bu uygulamayı devam ettirmesi halinde cildin yaşlanmasını net bir şekilde durdurabilirler. Bu durum klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır.

10 yıllık bir süreçte düzenli olarak BBL Forever Young tedavisi görmüş hastalarda 8 ila 15 yaş arası olduğu yaştan daha genç görünme, sağlıklı bir cilde sahip olma durumu gözlenmiştir. Bu 10 yıllık inceleme sonucunda nerdeyse tedaviye başlanan halinden bile daha genç görünen kişiler olmuştur.

BBL Forever Young Tedavisinden Kimler Faydalanabilir?

• Güneş ve yaşlılık lekeleri gibi pigmentasyon sorunu olanlar
• Cildindeki elastikiyet kaybından şikâyetçi olanlar
• İnce çizgiler ve kırışıklıklara karşı etkili bir tedavi arayanlar
• Daha canlı, daha parlak bir cilt isteyenler
• Ciltlerinde kılcal damar problemi olanlar
• Gençliklerini uzun süre korumak isteyenler
• Daha genç görünümlü, pürüzsüz bir vücut isteyenler
• Cilt tonunu eşitlemek isteyenler
• Aktif akne şikâyeti olanlar

BBL Uygulaması Kimlere Uygulanmaz?

Güvenilir ve konforlu bir uygulama olmakla birlikte bazı hasta gruplarına tıbbi nedenlerden dolayı BBL Forever Young işlemini uygulamıyoruz.

• Güneş ya da solaryum aracılığı ile bronzlaşmış cilde sahip kişiler için bu tedavi uygun değildir.
• Kişinin yüzünde veya vücudunda açık, iltihaplı yara söz konusuysa uygulama yapılmaz.
• Hamileler ve Emziren bayanlara uygulanmaz.
• Kan sulandırıcı ilaçlar kullanılıyorsa uygulama yapılamaz. 

BBL Forever Young Vücutta Hangi Bölgelere Uygulanabilir?

BBL tedavisi, yüz, boyun, dekolte ve ellerdeki yaşlanma belirtilerini geri çevirmek için yüz güldüren etkili bir tedavidir. Vücutta karın, kollar ve sırt gibi yaşlanma belirtilerinin görüldüğü her bölgeye uygulanabilir.

BBL Forever Young Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Cildinde estetiksel kaygılara ve rahatsızlıklara neden olan durumlardan dolayı kliniğimize gelen kişiler öncelikle doktorumuz tarafından muayene edilerek yaşanan sorunlar net olarak tespit edilir. Kişiye özel ayarlarla uygulanan BBL Forever Young tedavisinin nasıl uygulanması gerektiğine karar verilerek tedavi planı oluşturulur.

BBL Forever Young tedavisine başlamadan önce işlem yapılacak bölgeler anti septik solüsyon ile temizlenir. Gözleriniz emniyet kalkanları ya da gözlükler ile koruma altına alınır. Ortalama 30 dakika süren tedavi esnasında BBL Lazer ışınının deriye daha fazla etki etmesi için ultrason jeli kullanılır. Kişinin yaşadığı cilt sorununa ve cilt yapısına özel olarak seçilen filtreler ile uygulanan BBL Lazer tüm sorunlu bölgede uygun süre gezdirilir.

BBL Uygulaması Ağrılı Bir Uygulama Mıdır?

BBL teknolojisinin soğutucu aplikatörü sayesinde yüksek enerji seviyelerinde çalışma yapılmış olsa da işlem neredeyse ağrısız ve acısızdır. Fakat ısınma hissi olabilir.

BBL Tedavisinden Sonraki İyileşme Süreci Ne Kadardır?

Tedavinin hemen ardından doktorumuzun tedavi planını izlemek çok önemlidir. Uygulamadan hemen sonra ciltte hafif kızarıklık olması normaldir ve bu durum bir kaç saat içerisinde iyileşir. İşlemi takip eden 7-10 gün içinde ciltteki lekeler ve çiller bir süreliğine daha koyu görünebilir. Bu lekeler nihayetinde doku gibi bir kabuk oluşturarak dökülecek ve daha sonra koyu lekeler kaybolacak veya belirgin bir şekilde soluklaşacaktır.

Terapi sonrası dönemde güneş ışınlarına karşı duyarlı olursunuz, bu nedenle tamamen iyileşene kadar doğrudan güneş ışınlarından kaçınmanız gerekir. Dışarıdayken cildinizi tamamen örtmeli ve çok iyi bir güneş kremi kullanmalısınız.

İşlemden sonra istirahat etmeniz gerekmez. Uygulama sonrasında kişi günlük hayatına kaldığı yerden devam edebilir.

İşlem Kaç Seans Uygulanmalıdır?

Tedavi edilecek hastanın cilt problemlerine ve ihtiyaçlarına göre seans sayısı ve süresi değişmektedir. Ortalama 1 ay arayla 3 ila 6 seans arasında uygulama yeterlidir. Seanslar 15 – 60 dakika aralığında ve uygulanan tedavinin şekline göre farklılık göstermektedir. Sizin için belirlenen tedavi kürü tamamlandıktan 1 sene sonra bir kür daha yaptırmanız tedavinin olumlu etkilerinin devam etmesi için tavsiye edilmektedir. Yani diyelim ki 4 seans yani bir kür BBL yaptırdınız. Zaten seans aralığı bir ay olduğundan kürün tamamlanması 4 ay sürüyor. 8 ay mola verdikten sonra isterseniz bir kür daha yaptırabiliyorsunuz.

Ayrıca doktorunuz gerekli olduğu durumlarda, sonuçlarınızı optimize etmek için tedavinizi diğer popüler estetik uygulamalarla da birleştirebilir.

BBL Yaz Aylarında da Yapılabilir Mi?

BBL tedavisi dört mevsim uygulana bilse de güneşin güçlü olduğu yaz döneminde güneş koruyucu kullanmak şartı ile uygulanabilir. Leke tedavileri yaz aylarında önerilmez.

Tedavi İçin Herhangi Bir Yaş Sınırı Var Mıdır?

Tedavi için yaş sınırı yoktur. BBL Forever Young, standart bir güzellik bakımı değildir. Bu anti-aging uygulama herkesin kendi cildinde yapabileceği en iyi yatırımdır. Neredeyse tüm cilt tiplerinde hem erkek hem de kadınlar için uygulanabilir.

BBL Leke Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

• İlk 24 saat belirli aralıklarla buz kompres uygulayarak bölgeyi rahatlatın.
• İlk gün bölgeye su temas ettirmeyin, duş almayın.
• Cildi agresif bir şekilde ovmayın, masaj yapmayın ve darbelerden korunun.
• Sonraki süreçte doktorunuz tarafından belirlenen müddetçe bölgeyi soğuk ve sıcak sudan koruyun, ılık su ile cildinizi arındırın.
• Erkekler için yüz bölgesine yapılan uygulamalarda ilk hafta tıraş olunmaması gerekir.
• Doktorunuz tarafından belirlenen süreçte makyaj yapılmamalı; sivilce kremleri, kokulu losyonlar ya da sabunlar cilde temas ettirmeyin.
• Aşırı terlemeye neden olacak aktivitelerden uzak durun.
• Sauna, hamam gibi aşırı sıcak ortamlardan uzak durun, havuz gibi enfeksiyona açık alanlara gitmeyin.
• Uygulama sonrası ilk hafta cildinize güneş ışınlarının direkt temas etmesine engel olun.

Kıbrıs BBL Forever Young Fiyatı Nedir?

BBL Forever Young bünyesinde birden fazla tedavi seçeneğini barındıran bir uygulamadır. Cilt lekelerinden, kızarıklıklara ince çizgilerden cilt gençleştirme programlarına kadar pek çok farklı tedavi seçeneği sunmaktadır. Terapinin yüz ve vücut için fiyatlandırması farklıdır. Dolayısıyla söz konusu BBL olduğunda standart bir uygulama ve fiyatından bahsetmek mümkün değildir.

Doktorumuz ile ücretsiz ön görüşme seansınız sonrasında size özel belirlenen terapi protokolüne göre ekibimiz fiyatı sizinle paylaşacaktır.

Uygulamalarımızla ilgili detaylı bilgi ve randevu için CyprusMedi kliniğimizin telefon numaralarından +90 392 365 55 56 veya 0 (533) 831 10 30 ya da sosyal medya hesaplarımızdan bize ulaşabilirsiniz.

İnnea Aqua Gençlik Aşısı Nedir?

Cilde doğal yollarla yüksek nemlendirme, elastikiyet ve lifting sağlama amacıyla tercih edilen bir mucizevi bir yöntemdir. İşlem sonrasında etki hemen görülür. Biyolojik lifting, innea aqua ve gençlik aşısı olarak da bilinmektedir. Cildine dolgu yaptırmak istemeyen doğal bir görüntüye sahip olmak isteyen kişilerin tercih ettiği güvenilir bir uygulamadır. Kişi yapay bir görünüm elde etmeden cildini bu uygulama sayesinde yenileyebilir ve onarabilir.

İnnea Aqua’nın İçeriğide Neler Var?

İçeriğinde bulunan serbest ve çapraz Hyaluronik asit ve Trehaloz sayesinde kollajen sentezini uyarmada dünyada ilk ve tek biolojik lifting özelliği sağlayan üründür. Yaşlanmaya bağlı pek çok cilt probleminde tercih edilir. Trehalozun nem tutma özelliği sayesinde  hastanın cildinde nemlenmeye sebep olur. Bu sayede cilt hep canlı kalır.

Biyolojik Lifting aşısı hangi durumlarda uygulanır?

• Elastikiyetini kaybetmiş, sarkık ciltler,
• Yaşlanmaya bağlı olarak etkisi azalan mimikler,
• Kırışık ve sarkık boyun ve dekolte,
• Dudak kenarı çizgileri,
• Yanak boşlukları,
• Cilt kuruluğu
• El üzerindeki çizgiler ve kırışıklar gibi alanlarda da Biyolojik lifting aşısı tercih edilir.

İnnea Aqua Ne İşe Yarar?

İnnea Aqua Gençlik Aşısı, tek bir uygulamada cilde pek çok avantajı bir arada sunan devrim niteliğinde bir yaşlanma karşıtı tedavidir. Sıkılaşma, nem dengesinin korunması, gergin bir görünüm gibi cildin birçok ihtiyacını ortalama 30 dakikalık bir seansla karşılayan etkin biolifting aşısıdır.

İnnea Aqua uygulaması iyileşme süresi gerektirmeyen pratik ve konforlu bir uygulamadır.

İnnea Aqua Nasıl Uygulanır?

Biyolojik lifting uygulama prosedürü yaklaşık 30 dk dır. Öncelikle cilt temizlenir ve lokal aneztezi kremi ile uygulama yapılacak alan uyuşturulur. 15 dk dinlendirildikten sonra işleme başlanır. Yüzde 12 nokta belirlenir. 6 nokta sağ yüz 6 nokta sol yüz olmak üzere belirlenen noktalara özel olarak hazırlanmış enjektörle belirlenmiş dozda uygulama yapılmaya başlanır. İşlem sırasında sonuç hızlı bir şekilde görülmeye başlar.

İnnea Aqua Hangi Bölgelere Uygulanır?

• Yüz bölgesinde 6 + 6 nokta şeklinde uygulama yapılmaktadır.
• Boyun bölgesinde papül papül uygulama yapılır.
• Dekolte bölgesinde yine boyun bölgesinde olduğu gibi papul papül çalışılır.
• El üstüne de rahatlıkla uygulama yapılır. 

İnnea Aqua Ne Zaman Etki Eder?

Uygulama işlem sırasında etki etmeye başlar. Ortalama 2 hafta sonra uygulanacak 2. seans sonrası etkisi artarak 1 yıla kadar devam eder. 

İnnea Aqua Kalıcılığı Ne Kadardır?

İnnea Aqua uygulaması 2 hafta arayla 2 seans şeklinde uygulanır. Bazı istisnai durumlarda doktorunuz tedavi protokolünü değiştirebilir.

Net bir sonuç görmek ve bunu kalıcı hale getirmek amacıyla mutlaka 2 seans uygulamayı yaptırmanızı uygun görmekteyiz. Daha fazla yapılmasında herhangi bir sakınca yoktur.

Yılda 1 defa mevcut durumu iyileştirmek ve korumak amacıyla yapılabilir.

İnnea Aquanın Yan Etkisi Var mı?

Tedavi güvenli ve etkilidir. Herhangi bir ciddi yan etki yaşanmaz. Yaş veya cilt tipine bakılmaksızın her yaş insan için uygundur. Bazı insanlar tedaviden hemen sonra hafif kızarıklık veya şişlik yaşayabilir, ancak bu yan etkiler hızla düzelir.

Hamilelik, Emzirme sürecinde veya belirli cilt rahatsızlıkları olan kişiler için önerilmez.

İnnea Aqua yaptırmak İçin İdeal Bir Zaman Var Mı?

Her dönem güvenle yapılabilir.

Kıbrıs İnnea Aqua Fiyatları Nedir?

Kıbrıs İnnea Aqua fiyatı cilt problemlerine göre ve seanslarına göre değişim göstermektedir. Fiyat, cilt sorununuzun seviyesine ve beraberinde yapılacak diğer işlemlere göre değişebilir. Kliniğimizi arayarak fiyat bilgisi alabilir ve randevu oluşturabilirsiniz.

Glutatyon Nedir?

Güçlü antioksidan etkisine sahip olan glutatyon; gençlik iksiri olarak bilinir. Sağlığı en iyi şekilde koruyan ve güvence altına alan etkili bir yöntemdir. Pek çok hastalığın giderilmesini ve hafiflemesini sağlar. Hastanın damar yolundan verilen ilaç kısa süre içinde etkisini gösterir.

Glutatyon, doku yapımı, onarımı, vücutta ihtiyaç duyulan kimyasalların ve proteinlerin yapılması ve bağışıklık sistemin düzenli çalışması dâhil olmak üzere vücutta birçok hayatı süreçte yer alır. Vücudumuzdaki zararlı kimyasal ve ağır metaller gibi toksik maddelerle savaşan glutatyon ayrıca hücrelerimizin enerji santralleri olan mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışması için de çok gereklidir. Tüm bu özellikler bir yana glutatyon asıl gücünü vücuttaki antioksidanları aktif hale getirmesinden alıyor. Metabolizmamızdaki toksik, kanserojen maddeleri hücrelerimize ve DNA'mıza zarar vermeden ortadan kaldırıp sağlıklı hücrelere dönüştürerek vücudumuzu başta kanser olmak üzere pek çok hastalıktan korur.

Glutatyon Eksikliği Neden Olur?

• Glutatyon vücutta doğal olarak bulunmaktadır, ancak yaşla beraber azalmaktadır. Hastalıklar, vücuda giren toksinler de glutatyon seviyesinin azalmasına neden olmaktadır. Vücuttaki glutatyonun azalması, serbest radikal denilen atık maddelerin hücrelere zarar vermesine neden olmaktadır.
• Modern yaşamın getirilerinden olan sağlıksız yaşam koşulları ve kötü beslenme, şehir hayatında maruz kaldığımız toksik maddeler ve soluduğumuz kimyasallar, yüksek kan şekeri, aşırı alkol tüketimi, obezite glutatyon eksikliğine neden olur.

• Çevresel nedenler ile vücudumuzda toksin miktarının artmış olması nedeniyle glutatyon miktarı azalmaktadır. Çevresel faktörler ile vücudumuzda artan toksin miktarı vücutta bulunan glutatyon harcamasını da arttıracaktır. Artan bu ihtiyaç ile vücutta bulunan glutatyon miktarı yetersiz kalmaktadır.

• Gündelik hayatımızda yaşamış olduğumuz aşırı kaygı, stres ve depresyon gibi birçok durum da glutatyon miktarını azaltmaktadır.

• Gün içerisinde gerçekleştirdiğimiz aşırı egzersiz ve aşırı spor vücutta bulunan serbest radikal miktarını artıracağından dolayı glutatyon miktarını azaltmaktadır. Hafif yapılan spor ve egzersizler glutatyon seviyesini arttırmaktadır.

• Glutatyon seviyesinin korunması ve artırılması için en önemli olan faktörlerden biri gece uykusudur. Geç saatte uyuma durumları glutatyon seviyesini azaltmaktadır.

• Çok uzun süre cep telefonu kullanımı glutatyon seviyesini azaltmaktadır.

• Gece bilgisayar ve tablet kullanmak, gece lambalarının ışığına maruz kalmak vücutta bulunan melatonin seviyesini düşürür. Bu düşüş ile birlikte glutatyon için çok önemli olan melatonin seviyesinin düşmesi ile birlikte glutatyon seviyesinde düşmektedir.

Glutatyon Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?

Glutatyonun eksikliği ile beraber kişide kronik yorgunluk belirtileri, cansız bir görüntüye sahip cilt görünümü, vücutta bulunan kas ve eklemlerde aşırı güç kaybı ve bağışıklık sistemindeki yavaşlamalar şeklinde belirtiler oluşturmaktadır.

Mevsim geçişlerinde bağışıklık sisteminde çökmeler yaşanmaktadır. Glutatyon bağışıklık sisteminde ki bu çökmelerin seviyesini azaltmaktadır.

Glutatyon Tedavisi Nasıl Yapılır?

Klinik ortamda, doktor gözetiminde ağrısız olarak damar yolundan serum seklinde uygulanır. Her seans yaklaşık 10 - 15 dakika sürmektedir. Uygulamadan sonra hasta sosyal yaşantısına kaldığı yerden devam edebilir.

Glutatyon ağız yolu ile alınmaz. Ağız yolu ile alındığı takdirde mide içerisinde etkisini yitirerek hiçbir fayda sağlamamaktadır.

Damar yolu ile vücuda verilen glutatyon direkt olarak kan ile dolaşıma katılarak vücutta bulunan serbest radikallerin ortadan kaldırılmasını sağlamaktadır.

Glutatyon Serumun İçeriği Nedir?

Glutatyon üç aminoasit birleşiminden oluşmaktadır.

Glutamin:

Protein sentezi gerçekleştiren aminoasittir. Kasta oluşan yıkımların engellenmesini sağlar. Hücresel yapıların korunmasını sağlamaktadır. Kas onarımı ve kas ağrıları gibi durumların azalmasını sağlar. Bu aminoasit özellikle spor yapan insanların kullanmış olduğu gıda takviyesi ürünler içerisinde sıkça bulunmaktadır.

Glisin:

Vücutta bulunan aminoasitler arasında en basit olan aminoasitlerden biridir. Merkezi sinir sistemi için en önemli olan aminoasitlerden biridir. Özellikle Sara hastalığında ortaya çıkan süreçlerin tamamında tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Glisin aşırı alkol iç tüketimi gerçekleştiren insanlarda oluşan karaciğer hasarının engellemesini sağlamaktadır. Kreatin ve kolajen üretimine katkı sağlamaktadır.

Sistein:

Vücut içerisinde bulunan temel 20 aminoasitten biridir. Birçok besin de sıkça karşımıza çıkan bir aminoasit olan sistein beyaz ette, kırmızı ette, sarımsakta, yumurtada ve soğanda bulunmaktadır. Ayrıca sistein un işleme maddesi olarak da gıda sektöründe kullanılmaktadır.

Glutatyon Tedavisi Kaç Seans Uygulanmalıdır?

Glutatyon tedavisinin kaç seans yapılacağı kişinin yaşına, vücut yapısına ve sağlık sorununa göre değişkenlik göstermektedir. Genellikle 6 seansta istenen sonuca ulaşılır. Glutatyon tedavisinin herhangi bir sağlık sorunu olmayanlara her yıl, haftada bir kez olmak üzere 6 seanslık (6 haftalık) kür şeklinde uygulanması tavsiye edilmektedir.

Glutatyon Tedavisi Uygulamasının Yan Etkisi Var Mı?

Glutatyon eksikliğinin giderilmesi için uygulanan tedavi sonrasında yan etki oluşumu veya riske rastlanmamıştır. Kanıtlanmış bir yan etkisi henüz bulunmamıştır.

Glutatyon Tedavisi Kimlere Uygulanmaz?

Vücutta yaşlanmayı önleyen en önemli antioksidanlardan biri olan glutatyon terapisini bazı hastalara uygulamıyoruz. Yeterli bilimsel veri olmadığı için hamilelik dönemi ve emzirme dönemlerinde olan hastalara uygulama yapmıyoruz. Aynı zamanda kemoterapi ve radyoterapi gören hastalarımıza uygulamıyoruz.

Glutatyon Tedavisi Faydaları Nelerdir?

Glutatyon serumu tedavisi yaşlılık belirtilerini azaltır ve bunun yanında vücudun hastalıklara yakalanma oranını da düşürür. Glutatyonun vücuda faydaları şu şekilde sıralanabilir;

• Bağışıklığı güçlendirdiği için başta enfeksiyon (soğuk algınlığı, grip, covid-19 gibi) olmak üzere pek çok hastalığa karşı güçlü bir koruma sağlar.

• Vücudu toksik maddelerden temizlediği ve hücre yenilenmesini artırdığı için kronik yorgunluğu alarak zindelik verir.

• Kandaki nikotini temizleyerek sigaranın yan etkilerini azaltır.

• Vücuttaki oksidatif stres azaltır.

• Dolaşım sistemi hastalıklarının tedavisinde etkindir.

• Nefesi açarak solunum yolu hastalıklarının tedavisini destekler. Astım hastalarının semptomlarının hafifletilmesine yardımcıdır.

• Otizm tedavisinde etkin bir şekilde kullanılabilir.

• Uyku apnesi rahatsızlığında kullanılmaktadır.

• Başta sedef olmak üzere cilt hastalıklarının tedavisinde yardımcıdır.
• Antioksidan özelliği sayesinde tümör oluşumuna ve kansere karşı koruma sağlar.

• Yenilenmesini destekleyerek karaciğer hastalıklarının tedavisinde etkin rol oynar.

• İnsülin direncinin, dolayısıyla şeker hastalığının tedavisini destekleyici bir uygulamadır.

• Kadın ve erkek kısırlığında etkindir.

• Alzheimer hastalığının tedavisine destek sağlar.

• Katarakt, glokom gibi göz hastalıklarında olumlu etkileri vardır.

• Parkinson hastalığının belirtilerini gözle görülür biçimde azaltır.

• Detoks ve anti-aging özelliğiyle metabolizmayı gençleştirir.

• Karaciğer yağlanması (alkole bağlı olmayan) sorununa karşı etkilidir.

• İnflamasyonu yok ederek kas ve eklemleri güçlendirir; romatizmal hastalıkların tedavisini destekler.

• Metabolizmayı hızlandırdığı için obezite tedavisini destekler, kilo vermeye yardımcı olur.

• Alerjenlere karşı tedavide destekleyici bir uygulamadır.

• Hücre yenilenmesini hızlandırarak cilt tonunu dengeler. Cildin yenilenmesini ve canlanmasını sağlar.

Kıbrıs Glutatyon Tedavisinin Fiyatı Nedir?

Tedavi fiyatları kaç seans uygulanacağı ya da kaç doz alınacağı gibi etkenler sebebi ile değişkenlik gösterir. Bu sebeple fiyat için öncelikle doktorumuzla ön görüşme yapmalı ve bir plan çıkararak bu plan dâhilinde tedaviye başlamanız gerekmektedir.

Kıbrıs Glutatyon tedavisi fiyatları hakkında bilgi almak için bizlere hemen ulaşabilirsiniz.

Somon DNA Nedir?

Günümüzde cilt yapısını güçlendirmek, yenilemek için birçok farklı tedavi yöntemi geliştirilmektedir. En etkili yöntemlerden biri somon DNA aşısıdır. Oldukça popüler olan Somon DNA tedavisi, saf hyalüronik asit ve somon balığı spermlerinden elde edilen polinükleotidlerin, ciltte hücre yenileme amacıyla kullanıldığı anti-aging yöntemlerindendir. Somon balığı DNA’sı en iyi antioksidanlardandır.

Yaygın olarak gençlik aşısı adıyla da bilinmektedir. Hızlı canlandırma ve gençleştirme etkisi sayesinde oldukça güvenilir ve etkili bir yöntem olarak yaygın olarak talep edilmektedir.

İçerisinde Somon balığının DNA’sı bulunmaktadır. Somon balığının DNA’sı insan DNA’sına en çok benzeyen DNA yapısını içermektedir. Bu nedenle insana enjekte edilen Somon DNA, kişinin DNA yapısına etki ederek kolajen yapımını çok kuvvetli bir şekilde uyarmakta ve genellikle 3-4 ay gibi bir süre içerisinde kişinin cildini daha sıkılaşarak daha dolgun hale geldiği görülmektedir. Kollajen kaybını azaltarak göz çevresi başta olmak üzere kırışıklıkları hafifletir. Her seansta cilt yapısını güçlendirir, elastikiyeti ve gerginliği arttırır, güneş ışınlarından kaynaklanan hasarı önler.

Somon DNA’sı yöntemi tek başına kullanılabileceği gibi PRP, botoks ve dolgu uygulamaları ile de kombine edilebilir.

Somon DNA’nın Cilde Faydaları Nelerdir?

Somon DNA tedavisi cilde sağladığı en önemli üç yararı bulunmaktadır.

• Birinci önemli yararı cildi ekstra nemlendirme özelliğidir. Somon DNA’nın içerisinde yoğun miktarda hyalüronik asit bulundurur. Hyalüronik asit de cildin nemlendirilmesinde son derece yardımcıdır.

• İkinci önemli yararı cildi daha canlı, aydınlık ve daha ışıltılı göstermesidir. Bunu da içindeki vitaminler, minareller, aminoasitler, proteinler, inorganik tuzlar gibi zenginleştirilmiş içeriğiyle sağlar.

• Üçüncü önemli yararı kolajen yapımın uyarılmasıdır. Cilt sarkmalarında gözle görülür bir iyileşme olur.

Somon DNA Aşısı Nasıl Uygulanır?

Ağrısız bir uygulama olan Somon DNA aşısı için uygulama öncesi genel anesteziye ihtiyaç duyulmaz. Sadece uygulamaya başlamadan önce uygulama yapılacak alan antiseptik özellik taşıyan bir sıvı ile temizlenir ve bölge lokal anestezi kremi ile uyuşturulur. Sürülen krem sayesinde acı hissedilmez.

Somon DNA tedavisi ince botoks iğneleri ile cilt altına uygulanır. İşlem süresi yaklaşık 20-30 dakikadır. Etkisi aynı gün başlar ertesi günden itibaren cildi gençleştirip, sıkılaştırma gözle görülür hale gelir.

Somon DNA Uygulamasına Hangi Durumlarda İhtiyaç Duyulur?

Somon DNA gençlik aşısı, kadın, erkek, genç veya yaşlı fark etmeden tüm hastalara uygulanabilir. Her mevsim uygulama yapılabilmesi ve pratik bir yöntem olması sebebiyle cilt problemlerini gidermede oldukça yaygın uygulanan bir mezoterapi yöntemidir.

Somon DNA uygulamasına birçok durumda ihtiyaç duyulur. Bunlar genellikle;

• Zamanla cilt üzerinde oluşan siyah nokta, sivilce izlerinin tedavisinde,

• Kadınlarda menopoz döneminde değişen hormonlar yüzünden bozulan cilt yapısının düzeltilmesinde,

• Düzensiz ilaç kullanımı veya bazı ilcaların yan etkisi sonucu oluşan cilt bozukluklarında,

• Yoğun strese başlı olarak cildin canlılığını kaybetmesi durumlarında,

• Hamilelik dönemi veya kilo verme sonrası ciltte oluşan çatlakların görünümünün azaltılmasında,

• Yaşlanmaya bağlı olarak veya ağır işlerde çalışmaktan dolayı yıpranan ellerin görünümünün iyileştirilmesinde,

• İç kol ve dizlerde görülen sarkmaların giderilmesinde,

• Yerleşen Mimik çizgilerinin azaltılmasında,

• Ciltte oluşan portakal görünümünün yok edilmesinde,

• Çok kuru ciltlerde cilde nem vermesi amacıyla,

• Yaşlanmaya bağlı ciltteki kırışıklıkların tedavisinde,

• Kuruyan ve nem dengesini kaybeden ciltlerin ihtiyacı olan nemi sağlamak ve cilde nem, parlaklık, ışıltı vermede,

• Akne skarlarının tedavisinde,

• Göz altı morluklarının azaltılmasında ve göz altının aydınlatılmasında,

• Boyun, dekolte ve el üstünde oluşan kırışıklıkların tedavisinde ve bu gölgelerin gençleştirme tedavilerinde,

• Vücut çatlaklarının giderilmesinde Somon DNA uygulaması yapılır.

Ayrıca bu uygulama hücre yenileyici olduğundan dolayı somon balığının sütü, cildin sarkmasına da engel olmaktadır. Esneklik kaybını azaltarak göz çevresi başta olmak üzere kırışıklıkları hafifletir ve bir süre zaman sonra bu kırışıklıkları tamamen yok eder. Bu uygulama klinik olarak ispatlanmıştır ve son derece etkili protokoldür.

Somon DNA uygulaması, ciltte oluşan radyasyon hasarlarını engelleyerek, pürüzsüz sağlıklı ve daha ışıltılı bir cilde kavuşturur.

Somon DNA Kimlere Uygulanmaz?

Somon DNA gençlik aşısı genellikle herkese uygulanabilen bir cilt gençleştirme yöntemidir. Fakat yine de bazı durumlarda Somon DNA Aşısı uygulanmamalıdır. Bu durumları kısaca aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;

• Diyabet hastaları,

• Damar tıkanıklığı ve felç geçmişi olan,

• Kan pıhtılaşma bozukluğu olan,

• Kalp hastalığı olan

• Hamile ve emziren kadınlara uygulanması tavsiye edilmemektedir.

Somon DNA Hangi Bölgelere Uygulanır?

Cildin neme ihtiyaç duyduğu her bölgeye yapılabilse de genellikle alın, yüz, göz çevresi, boyun, ellere ve dekolte bölgelerine uyguluyoruz. Göz çevresine ışıltı kazandırıp kırışıklık gidererek yaşlanma etkilerini önemli ölçüde giderir.

Somon DNA Hangi Mevsimde Uygulanır?

Her mevsimde ve her cilt tipine uygulanabilir. Özellikle yaz öncesinde uygulanırsa güneş ışınlarına karşı cildin daha iyi korunmasını sağlar.

Somon DNA Uygulaması Ne Sıklıkla ve Kaç Seans Uygulanmalıdır?

Somon DNA tedavisi süresi ve uygulanacak seans sayısı hekiminizin yaptığı cilt analizinize göre belirlenir.

Somon DNA işlemleri 4-5 seans olmak üzere, genellikle 14 günde 1 uygulanması gerekir. Seans sayısı ve aralığı cildin durumuna, hastanın yaşına ve uygulama amacına göre değişebilir. İleri yaşlarda ve yıpranmış ciltlerde daha uzun seanslar uygulanabilir. Her uygulama sonrası cildinizdeki değişimi ve canlılığı hissedeceksiniz.

Somon DNA Etkisini Ne Zaman Gösterir?

Somon DNA tedavisi, etkisini 3-4 seanstan sonra gösterir. Tedavi bittikten sonra aslında ciltteki iyileşme kollajen yapımın artışı aylar içerisinde devam etmektedir. Bu 4-5 seans tamamlandıktan sonra 1 sene sonrasında bir seans ya da 6 ayda 1 seans gibi işlemi tekrarlamak etki süresini artırmada önemlidir

Somon DNA Uygulaması Yaptırmadan Önce Nelere Dikkat Edilmelidir?

Uygulama tarihinden bir hafta öncesinde;

1. Kan sulandırıcı ilaçların bırakılması,

2. Alkol tüketilmemesi,

3. Kese işlemi veya peeling gibi cildi soyacak ve hassaslaştıracak uygulamamalar yapılmamalı,

4. İçeriğinde glikolik asit bulunan kremler kullanılmamalı,

5. Uygulama yapılacak bölge güneşten korunmalı ve güneş koruyucu kullanılmalı,

6. Son olarak da uygulama günü makyaj yapılmamalıdır.

Somon DNA Uygulaması Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Gençlik DNA aşısının insan sağlığına hiçbir zararı yoktur. Ayrıca yapılan çalışmalar sonucunda alerji riski taşımadığı kanıtlanmıştır. Ancak enjeksiyon işlemi sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır.

1. Uygulama sonrasında kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmamalıdır.

2. Uygulama sonrası cildi güneş ışınlarından korumak da oldukça önemlidir. Mutlaka güvenilir bir güneş koruyucu ile dışarı çıkılmalıdır.

3. Tıpkı uygulama öncesi dikkat edildiği gibi sonrasında da bir süre cildi soyacak işlemlerden kaçınılmalıdır.

4. Özellikle ilk 24 saatboyunca Herhangi bir alerjik reaksiyona sebep olmaması açısından uygulama yapılan alanın fiziksel temastan ve su ile temasından kaçınılması oldukça önemlidir.

5. İlk 24 saat spor yapılmamalıdır.

6. Hyalüronik asidin ömrünün daha uzun olması için genel olarak aşırı sıcak banyo yapılmamalı, hamam, sauna solaryuma girilmemeli, aşırı sıcaktan uzak durulmalıdır.

7. Varsa içki ve sigara gibi alışkanlıklar bırakılmalı veya en aza indirgenmelidir.

8. Uygulama sonrası buz uygulamak oluşabilecek kızarma-morarma şikâyetlerini azaltacağından faydalıdır.

9. Bol su içilmelidir.

Somon DNA Uygulamasının  (Gençlik Aşısının) Yan Etkileri Nelerdir?

Sağlık açısından herhangi bir risk taşımayan bu uygulamanın ciddi yan bir etkisi de bulunmamaktadır.

Uygulama sonrası herhangi bir iz veya belirti göstermemesi sayesinde tedaviye devam ederken günlük hayata ara vermenize de gerek kalmaz. Ancak hassas ciltler için bazı durumlarda küçük kızarıklıklar, kaşınma, yanma, ödem ve iğne ucuna bağlı olarak morluklar oluşabilir. Bu durum ciddi bir sorun teşkil etmemekle beraber yarım gün gibi kısa bir sürede kızarıklıklar ve morluklar kaybolur.

Kıbrıs Somon DNA Fiyatları Nedir?

Somon DNA uygulamasının fiyatı cilt problemlerine göre ve seanslarına göre değişim göstermektedir. Kıbrıs Somon DNA uygulaması fiyatları hakkında bilgi almak için bizlere hemen ulaşabilirsiniz.