Varis Nedir?

Genellikle bacaklarda görülen cildin hemen altındaki toplardamarların patolojik düzeyde genişlemesine varis adı verilir. 

Varis Oluşumunu Tetikleyen Faktörler Nelerdir?

Uzun süre ayakta durmak, genetik faktörler, kilo artışı, hamilelik, hareketsiz bir yaşam ve hormonsal nedenler varis oluşumunu tetikleyen en önemli etkenlerdir. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı, karaciğer hastalıkları, fazla güneşlenmek, çok sıcak su ile banyo yapmak da varislere neden olmaktadır.

Varis Nasıl Oluşur?

Ven adı verilen toplardamarlar bacaklarımızdaki oksijenini kaybetmiş olan kanı yer çekiminin tersi yönünde akciğerlere taşıyan damarlardır. Bu damarların içindeki akımın yukarı doğru devam edebilmesi ve aşağıya göllenmemesi için kapaklar vardır. Bacak kaslarının çalışması ile bu oksijensiz kan kapakların da yardımı ile tek yönlü olarak kalbe doğru ilerler. Ancak damarlar çok fazla genişlediğinde kapaklar biri birine uzak kalır ve kanın aşağı göllenmesini engelleyemez. Kanın ileri geri hareketi de kapaklara zarar verir. Kapaklarda hasar oluştuğunda kanın yer çekimi ile aşağı yönde basınç oluşturması ile yüzeysel toplardamarlarda genişlemeler yani bacak varisleri oluşur.

Varis hastalığı önemli bir sağlık sorunudur. Tedavi edilmediği takdirde ilerleyen varisler yaşam kalitesini çok ciddi düşüren sıkıntılara ve yaralara neden olabilir.

Varis hastalığı nedeni ile gün içinde giderek artan bacak ağrısı, bacaklarda çabuk yorulma ve ağırlık hissi olur. Tedavi edilmediğinde ilerleyerek pıhtı oluşumlarına neden olabilir. Daha ciddi seviyelerdeki varis hastalarında deride renk değişikliği ve yaralar oluşabilir.

Varis Çeşitleri Nelerdir?

Toplardamardaki kapakların hasarı ve aşağı yönlü basınçlı kan akımının varlığı (Venöz Yetmezlik) farklı büyüklüklerde varislere neden olabilir.

• Büyük boy varisler: Deriden çok belirgin kabarıklık yapan, çapları 4-15 mm arasında değişen varislerdir. 

• Orta boy varisler: Deriden hafif kabarıklık yapan, yeşil renkli, çapları 2-4 mm arasında değişen varislerdir. 

• Kılcal varisler: Deriden kabarıklık yapmayan, çapları 1-2 mm den küçük olan kırmızı-mor renkli varislerdir.

Varisin Tedavisi Nasıl Yapılır?

Varis tedavinin ilk aşamasında, hastalığının kalıcı, doğru ve hızlı tedavi edilebilmesi için kalp damar cerrahı tarafından doppler ultrasonografi muayenesi yapılmalıdır.

Bu şekilde hasarlı damarlarınızı hepsi detaylı olarak tespit edilmiş olacaktır. Bazı merkezlerde sadece gözle görülen varis pakelerine yönelik tedavi işlemleri yapılıyor. Bu çoğu zaman eksik bir tedavi uygulaması olarak neticeleniyor ve kısa süre içinde tekrarlamalar olabiliyor.

Varis pakelerinin tedavisinden önce varise neden olan basıncın kaynağı olan kapakları hasarlı olan damarların kapatılarak geri kaçış ve basınç etkisi ortadan kaldırılmalıdır.

Kıbrıs’ta Ameliyatsız Varis Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Ameliyatsız tedavi yöntemleriyle 1 mm ile 20 mm arası genişlikteki tüm varisler tedavi edilebilmektedir. Uzun yıllardır ameliyatla tedavi edilen varisler giderek yaygınlaşan bir şekilde ameliyatsız olarak tedavi edilmektedir.

Bu tedavi kalın varislerde yapıştırma yöntemi, kalın - orta boy varislerde skleroterapi, kılcal varislerdeyse lazer uygulaması şeklindedir. Her üç yöntemle de hiç iz bırakmadan bacaklarda güzel bir görünüm sağlanır. Bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Tedavi edilen varis sonsuza kadar tekrarlamaz.

ETKİLİ, AĞRISIZ VE BAŞARIYLA UYGULADIĞIMIZ AMELİYATSIZ VARİS YÖNTEMLERİ:

1. Lazer Yöntemi (Kıbrıs Exotherme Silgi Lazer Uygulaması)

Skleroterapi ile tamamen yok olmayan 0.5 milimetre çapındaki çok ince kılcal damarlar için kullandığımız EXOTHERME (silgi lazer) benzersiz lazer teknolojisi kılcal varis tedavi alanında teknolojinin ulaştığı son nokta olup, kendinden ayarlanabilen saphire soğutma sistemi ile hastaya acısız, ağrısız, konforlu bir tedavi imkânı sunmaktadır. Ayrıca ciltte oluşabilecek yanık ve iz oluşma ihtimalini ortadan kaldırmaktadır.

Başlığındaki özel kamera sistemi sayesinde varisli damarların 10 misli büyütülerek ekrandan izlenerek tedavi edilmesi ile de hatasız tedavi yapmamıza yardımcı olmaktadır. Doktor ve hasta eş zamanlı canlı olarak ekranda tedaviyi izleyip, damarların silindiğini gözlemler.

Exotherme, dünyanın en büyük ve en prestijli sağlık kuruluşu olan Amerikan Sağlık Örgütü FDA tarafından onaylı bir cihaz olup, vasküler lezyonlara kalıcı sonuçlar sağlar.

Tedavi seanslar halinde yapılmakta ve 30-45 dakika sürmektedir. İşlem günü tedavi bölgesine su değmemelidir. İşlemden 3 hafta önce ve sonra güneşten korunma gerekmektedir. Tedavi bölgesinde oluşabilecek geçici kızarıklıklar önerilecek krem desteği ile 1-2 hafta içinde azalarak kaybolmakta ve seans aralıkları 4-6 hafta arasında değişmektedir.

Exotherm (silgi lazer) uygulamaları bacak kılcal damarlarının tedavisinde olduğu gibi yüz bölgesi kılcal damarlarının da tedavisinde kullanılmaktadır. Cihaz özel bir soğutma ve kamera görüntüleme sistemi içerdiğinden, anestetik uygulama gerektirmemekte ve yüksek başarı oranları elde edilmektedir. Diğer lazer cihazlarının kullanımı ile oluşabilecek leke, yanık sıkarı oluşma riskleri de ortadan kaldırılmaktadır.

Exotherme Lazer’in Avantajları Nelerdir?

• Vücuttaki tüm kılcal damarların tedavisinde kullanılabilmektedir.
• Başlığındaki soğutma sistemi sayesinde uygulama acısızdır ve yanık oluşmaz.
• Başlığındaki özel kamera sistemi sayesinde varisli damarların 10 misli büyütülerek müdahale yapıldığı için hata payı sıfıra yakındır.
• Uygulama esnasında hasta isterse damarlarının nasıl yok edildiğini ekrandan izleyebilmektedir.
• 980 nanometre ışık üreten karbon dioxit lazerdir ve yan etkileri minimaldir.

Exotherme Lazer Nerelerde Kullanılır?

• Bacaklardaki tüm kılcallar

• Yüz bölgesi kılcal damar çatlamaları

• Elmacık kemiği üzerindeki kılcallar

• Burun üstünde damar genişlemeleri

• Ayak bileğindeki kılcal varisler

2. Veinlite LED + Skleroterapi Uygulaması (Kıbrıs Skleroterapi Uygulaması)

Tıpta skleroterapi olarak adlandırılan bu yöntem halk arasında çoğunlukla köpük ya da iğneyle varis tedavisi olarak bilinmektedir. İlacın enjekte edildiği damarın kimyasal olarak yok edilmesi prensibiyle çalışır. İlaç farklı yoğunluklarda kullanılarak kalın ve orta kalınlıktaki damarlarda da kullanılır.

Genişleyen damarların tedavisinde ki amaç o damarın ameliyatlı veya ameliyatsız şekilde yok edilmesine dayanır. Geçmişte sadece ameliyat ile kesi yapılarak alınan damarlar günümüzde bahsettiğimiz yöntemlerle kolayca tahrip edilir ve kişi hayatına aralıksız devam eder. Köpüklü skleroterapi uygulamasında varisli damar sonsuza kadar yok olur.

Her damar için skleroterapi uygulaması yaklaşık 15 ila 45 dakika arasında sürmektedir. Uygulama sonrasında hastanın yaklaşık 10 gün süre ile varis çorabı giymesi gerekmektedir.

Varisli damarın ilaç ya da köpük yöntemi ile kapatılması yöntemi olan skleroterapi yöntemi için birkaç seans gerekebilmektedir. Bu uygulama her varis problemi yaşayan hastalara uygulanamamaktadır.

Skleroterapi uygulamasının riskli olduğu durumlar nelerdir?

• Hamilelik ve emzirme dönemleri

• Şeker hastalığı, böbrek hastalığı, karaciğer ya da akciğer hastalığı bulunanlar

• Arteriyal damarların sağlıksız olduğu durumlar

• Alerjen bünyeye sahip olanlar

• Damar tıkanıklığının bulunması

• Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar

Skleroterapi yöntemi basit bir uygulama gibi görünse de tecrübeli bir kalp damar cerrahının uygulaması gereken ciddi bir işlemdir. Bu işlem öncesinde damar haritasının ayrıntılı bir şekilde çıkarılması, hastanın genel sağlık durumunun kontrolü ve bozuk damarın tespiti sonrasında doğru damarın tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır.

3. Yapıştırma (Zamk) Yöntemiyle Tedavi

Her yöntemde olduğu gibi yapıştırma tedavisinden önce de doppler ultrason uygulanır ve problemli damarların haritası çıkarılır. Daha sonra sorunlu damarın içine iğne ile giriş yapılır ve herhangi bir kesiğe ihtiyaç duyulmaz. Hastanın iğne acısını hissetmemesi için lokal anestezi kullanılabilir. İğne içerisinden kılavuzluk yapacak tel gönderildikten sonra yapıştırmanın enjekte edileceği katater de bu telin ardından damar içine salınır.

Uygun bölgeye ulaşıldığı zaman doku yapıştırıcısı verilerek damar kapatılır ve ekipmanlar çıkarılarak işlem sona erdirilir.

Genellikle kasık altı bölgede gelişen varisler; yoğun ağrı, kramp ve hareket kısıtlılıklarına neden olmakla birlikte aynı zamanda tedavi edilmeyen varisler ileri evrelerde yara açılmaları ve pıhtı atması gibi problemlere de neden olmaktadır. Yeni bir tedavi yöntem olan zamk tedavisi; varise neden olan damar içerisine zamk verilmesi ve bu yapıştırıcının etkileşime girerek damarı kapatması üzerine damarın işlevsiz hale gelmesi ve kuruması sağlanmaktadır.

Yapıştırıcı ile kapama yönteminde anestezi uygulamasına ya da kesi açılmasına ihtiyaç duyulmamaktadır. Oldukça güvenilir bir yöntem olan polimerizasyon yöntemi sonrasında ise bacağın bandajla sarılmasına ya da uzun süre varis çorabı kullanılmasına ihtiyaç duyulmamaktadır. 

Polimerizasyon (Zamk) - Yapıştırıcı ile Varis Kapama Tedavisinin Avantajları Nelerdir?

• İşlem sırasında acı ya da ağrı hissi duyulmaz.

• İşlemler muayene ardından yapılabilir.

• Kişi tedavinin ardından günlük hayatına devam edebilir.

• Kesi, dikiş, pansuman ve istirahat gerekmez.

• Şişlik ve ağrı ameliyatla varis tedavisine göre çok daha az olur.

• Hızlı bir iyileşme süreci sağlamaktadır.

• Tedavisi sonrasında herhangi bir bandaj ya da varis çorabı uygulamasına ihtiyaç duyulmaz.